Matrix ya da Sapkınlığın İki Yüzü

matrix 450x654slavoj žižek

encore yayınları                            

çev: bahadır turan

2009/102 sf.

Burcu Atahan

Žižek, bu kitapta Matrix’in ne olduğunu Lacancı “Büyük Öteki” kavramı üzerinden açıklayıp, Matrix’in de aynı şekilde Lacan’ın izinden yürümeye başlayıp sonra neden tökezlediğini Lacan’ın düşünceleri ve Matrix’in savunmaya çalıştığı kanıtlar üzerinden açıklamaya çalışır. Matrix’in kendi içindeki tutarsızlıkları ve ortaya koyduğu iddiaları temellendirmeye çalışırkenki dayanaklarıyla nasıl çeliştiğini, filmden örneklerle anlatır. “Büyük Öteki”yi Habermas’ın iletişimsel cemaatiyle de örtüştürerek açıklar.

ŽižekLacanKant ve Hegel’e göre “Gerçek”in ne olduğunu tartışıp bunu Matrix’in matriksi üzerinden değerlendirir. Bu değerlendirmeyi yaparken Levi Strauss’un Yapısal Antropoloji’sinden örnek bir çözümlemeye başvurur. Bu çözümlemede simgesel kodların devreye girmesiyle Saussure’un klasik şemasının Lacan tarafından değiştirilerek vardığı sonuçla birleştirip tekrar Strauss’un analizindeki “Gerçek”e döner. Buradan sanattaki “Gerçek”e geçer. Çağdaş sanatın imgesel-simgesel-gerçek olmak üzere üç boyutunun olduğunu; bu üç boyutun ise yeniden “Gerçek” üzerinden tanımlandığına işaret eder.

İnsanın zihniyle bedeni arasındaki ilişkinin “Matrix” ve “Gerçek” ayrımıyla Neo ve Morpheus üzerinden tanımlanamayıp (ya da yanlış tanımlanıp); bunun Ajan Smith’in ağzından Freudyen ifadeyle az buçuk kotarılmaya çalışıldığının altını çizer.

ŽižekMatrix ’in matriksten tamamen çıkmayı vaat edip sonrasında insanların bu matriks içinde kalmaya mahkum köleler olduğunu dile getirerek Matrix’in insanları matriksten kurtarmak için bir çözüm getirmemesini ise Adornocu yaklaşımla ele alır.

Sonuç olarak Žižek’e göre Matrix’te tutarsızlıklarla örülen düşünce Matrix Reloaded’ta daha da tutarsızlaşarak katılaşır ve bu tutarsızlık karmaşasının içinden çıkılamayarak Matrix Revolutions filminde bütünüyle altüst olup ellerinde patlar. Ve bu, Matrix efsanesinin de sonu olur.